22 Haziran - Bir Garip Hikayenin Baslangıcı

Her şey bir ağlamayla başladı...
İnce tiz ve derinden...
Hayatın getireceklerine peşin peşin ağlamakla...
Veya bilmediğin bir dünyaya adım atmanın korkusuyla...
Merakla bekleyen ümitli,endişeli ve heyecanlı bekleyen bu genç insanların "anne" ve "baba" sıfatlarını edinmelerini ilan ediyordu  belki de...
Ama bilinen bir şey vardı ki.Hayatın en büyük mucizesi kendi hediyesini sunuyordu insanlığa...



1990 - Lefkoşe/KKTC

1990 yılı gerisinde bıraktığı birçok yıldan sürükledikleriyle geleceğin daha yaşanılası olacağını belli ediyordu. 90'lar olarak anılan bilmin,sanatın,kültürün daha önce tahmin edilemeyecek düzeylere geldiği ve 21.yy ın arifesinde insanlara gelecek ümidini vaat ettiği yıllar silsilesinin başlangıcının aşağı yukarı tam ortalarındaydı dünyaya gelişim...

O dönemlerde bir kaç yıllık subay olan babam ile beni dünyaya getirebilmek için geçici olarak devlet memurluğundan ayrılmak zorunda kalan annemin heyecanı o günleri hatırladıklarında hala gözlerinden okunuyor. Yıldızlara bakıp bana bir anda Cihan ismini koymayı kararlaştırdıkları anı aynı coşkuyla anlatmayı  sürdürebiliyorlar...



                                                                     1993 - Kars/Sarıkamış                                                                                  

1993 - Muğla/Bodrum


Cihan isminin bir anda çıkmasının yanı sıra Mustafa isminin de benim için çok kıymetli bir yeri var zira annem ve babam  hem Hz. Muhammed'in  hem de Mustafa Kemal Atatürk'ün adı olduğunu düşünerek ilk adımı Mustafa koymaya karar vermişler...

Doğumun ardından kendimi bilene kadar ki bebeklik dönemim oldukça zorlu geçmiş, sık sık hastalanmam ve işin iki kez ateşli havale geçirme noktasına geldiğimden dolayı annem ve babam o dönemin çoğunu hastaneye taşınarak geçirmek zorunda kalmış.Geçirdiğim hastalık beni ister istemez hırçın bir çocuk yapmış.7-8 yaşına kadar devamlı zayıf bağışıklıkla birlikte ilaç kullandıktan sonraki dönem artık normale dönme süreci olarak adlandırılabilir.

Bu zor dönemin ardından okul çağına gelen ben, babamın o zamanki görev yaptığı yerde (Balıkesir/Burhaniye)  anaokuluna sonra da ilkokula başladım ve birkaç farklı yerde tamamlanacak (Muş/Malazgirt,Ankara/Etimesgut,Ankara/Çankaya) ilköğretim macerama giriş yapmış oldum.

Okul Hayatımın ilk günü (1997 - Balikesir/Burhaniye) 


Açıkça ifade etmek gerekirse liseye kadar ki okul hayatımın  neredeyse tamamında çekingen bir çocuktum. Dayak yediğim veya hırpalandığım, yalnız kaldığım, dışlandığım zamanlar oldu. Devamlı gülen en hak etmeyen insana bile sevecen yaklaşan biriydim. İşin doğrusu bu yüzden çok zarar gördüm çünkü inanın çocuklar o yaşta çok acımasız olabiliyorlar...


1999 - Muş/Malazgirt


1999 - Muş/Malazgirt

1999 - Muş/Malazgirt


90'lı yıllarda çocukluğunu yaşayan tüm akranlarım gibi çocukluğumun tadını en iyi şekilde çıkardım diyebilirm. Farklı farklı şehirlerde büyümüş olmanın da kazandırdığı tecrübe gerçekten paha biçilemez. Bu yüzden kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum...

Ortaokulun bir kısmını ve lisenin tamamını Ankara'da  okuduğum, en büyük zamanımı bu şehirde geçirdiğim  için genelde memleketin diye sorulduğunda nüfüs cüzdanımda yazan Kayseri ibaresinin aksine Ankara demeyi tercih ediyorum.

2008 - Çankaya/Ankara


Güzel eğlenceli zaman zaman da stresli  bir lise döneminden sonra üniversite sınavıyla birlikte Konya'ya gelerek  Selçuk Üniversitesi'nin  kapılarını aşındırmaya başladım ve 4 yıldır buradayım. Şunu açık yüreklilikle söylemeliyim ki üniversite insana büyük bir olgunluk ve kişilik kazandırıyor. Öte yandan insan ilişkileri, kariyer planlaması, kişisel gelişim konularında da fazlasıyla tecrübe sahibi yapıyor. Bu da gelecekte bizi bekleyen her ne varsa ona karşı dik durmamızı sağlayacak en önemli etken... Tabii ki bu nimeti doğru kullanmayı bilenlere...


2010 - Balıkesir/Altınoluk


Doğum günleri insanların geçmişini,bugününü ve geleceğini sorgulaması için en büyük fırsat bence. Hayata geçirmeyi  planlayadıkları fakat hala muvaffak olamadıkları radikal bazı değişiklikleri uygulamaya başlamak için en uygun zaman...Ben de bunu düşünerek hayatımda bazı hatalı veya geliştirilmesi gereken hususları  değiştirmek veya geliştirmek için 22 haziran 2012 tarihini kendime milat saydım ve artık tam anlamıyla yetişkinliğe doğru yol aldığım şu günlerde kararlılıkla bu gelişimleri kendi hayatıma entegre etmeye hazırladım...



2012 - Konya/Meram


Yukarıda anlattıklarım hayatımın neredeyse özetinin özetiydi. Geçmişteki bütün yaşanmışlıklar, duygular vs. zihnimin en değerli yerlerinde zaman zaman hatırlanmayı bekliyorlar...

Gelecekte o güzel hatıraların yanına yenilerinin de fazla fazla eklenmesi dileğiyle...







6 yorum:

  1. Çok güzel yazmışsınız, nice yaşlara diyelim biz de o zaman.. :))

    YanıtlaSil
  2. Harika yazmışsın. Mutlu yıllar diliyorum bende.
    Görüşmek üzere
    www.bakbukarika.blogspot.com

    YanıtlaSil
  3. e hayatını anlatmışsın.
    keyifli neşeli yaşlar dilerim.
    :)

    YanıtlaSil