Geçmisle “Köprü” Kurmak…



Yukarıdaki fotoğrafa dikkatle bakınız.
Ne görüyorsunuz ?
İslam mimarisiyle yapılmış göz alıcı bir köprü değil mi?
Fotografın rengine bakacak olursak da baya uzun zaman önce çekilmiş olmalı
Büyük ihtimalle Müslüman arap ülkelerin birinde bulunuyor.
Hala aynı ihtişamını sürdürüp sürdürmediği ise meçhul.
Peki yazıyı bu köprü ile başlatmama sebep?
İşte sebebi

Sınavlarımın bitmesiyle başlayan uzun boş vakitlerimin birisi esnasında kitaplığımda duran bir kitap çarptı gözüme. Babamın öğrencilik yıllarından kalma bu eser Atatürk’ün 100. doğum yılı maksadıyla (1981) zamanın gazetelerinden biri olan Hakimiyet Gazetesi tarafından hazırlanmış. Adı ise Atatürk Ansiklopedisi. Aslında bu kitabın dikkatimi çekmesinin en büyük nedeni daha önce okumuş olduğum ve fazlasıyla ilgimi çeken yukarıdaki köprünün gizemini içinde barındırması.
Bir ipucuyla başlayalım. Aslında bu köprü fotoğrafının bulunduğu yer İstanbul. Peki ama tam olarak nerede bu köprü? 1.Dünya Savaşı zamanında mı yok olmuş yoksa başka bir şey mi gelmiş bu fotograftaki güzelim köprünün başına? Hangi iki kara parçasını birbirine bağlıyormuş acaba?
İşin gerçeği bu fotoğraffotoğraf bile değil aslında çünkü böyle bir köprü hiç var olmadı. 2.Abdülhamit zamanında Asya ve Avrupa kıt'alarını bağlamak üzere şu anki Boğaziçi köprüsünün bulunduğu yere bir köprü yapılması düşünüldü. O dönem kıtalar arası geçiş sadece deniz taşıtları ile sağlanmaktaydı ve bu durum hava muhalefetleri dolayısıyla sık sık aksıyordu. Bu yüzden de böyle bir köprünün varlığı deyim yerindeyse hayalleri süslüyordu. İnşası tasavvur edilen bu köprünün ise 1900 yılı Kasım ayında Alman Illustrierte Zeitung dergisinde foto montaj resmi yayınlandı fakat bu mimaride bir köprü asla var olmadı ve bu resimin dar çerçevesinden kurtulamadı.
Günümüzde yukarıdaki köprünün bulunduğu yerde bütün ihtişamıyla Boğaziçi köprüsü bulunuyor, günde binlerce araç iki kıta arasını dakikalarla ifade edilecek sürede katediyorlar. Tabiki trafik olmadığı sürece…

2 yorum: