Özgürlüge Çıkarma Yapmak

"İnsanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunacağımıza inanıyoruz. Öyle umalım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil barış için ve yalnız Türklere değil Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz."

20 Temmuz 1974 günü dönemin başbakanı Bülent Ecevit bu sözü söylediği sırada binlerce Türk askeri 1960'lı ve 1970'li yılların başında tarifsiz acılara ve katliamlara sahne olmuş Kıbrıs'taki kötü gidişata son vermek için adaya varmıştı bile. Adanın merkezindeki Lefkoşe'nin kuzeyine paraşütle indirme, Girne'nin hemen dışındaki Yavuz Çıkarma Plajı'na da çıkarma yapılmıştı. Böylece bir milletin özgürlüğüne uzanan kahramanlıklarla dolu bir savaş başlamış oluyordu.

Girne'nin hemen dışındaki Yavuz Plajına çıkarma yapan Türk askerleri (Fotograflar Alıntıdır)
Bağımsızlıklarını nasıl zor elde ettiklerini unutmayan Kıbrıs Türk halkı, hem anavatan Türkiye'nin desteğine minnet borcunu ödemek, hem de şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarını hatırlamak amacıyla her 19 Temmuz'u 20 Temmuza bağlayan gece Yavuz Çıkarma plajında "Şafak Nöbeti" adı verilen anma töreni düzenliyorlar. Bu seneki törene ben de katılma şansına eriştim.

Akşam, plajın hemen üstünde kurulan sahnedeki Zuhal Olcay ve ona saksafonuyla eşlik eden Kürşat Başar konseri ile başladı.




Zuhal Olcay ve Kürşat Başar
Konserin hemen ardından meşaleler dağıtıldı ve 1974 te çıkarmanın yapıldığı alana doğru kalabalığın meşalelerle ve bayraklarla birlikte büyük yürüyüşü  plaj hıncahınç insanlarla doldu olana kadar devam etti.


40 sene öncesinin anısını tekrar yaşatmak amacıyla o gece sabaha karşı ilk ayak basan gazilerimizden hayatta olanlar temsili bir çıkarma yaptılar. Temsili çıkarmadan önceki birkaç saat boyunca marşlar, kahramanlık türküleri söylendi, şehitlerimizin ruhlarına dualar okundu. Temsili çıkarma sırasında ise havai fişekler atıldı. ve barış güvercinleri uçuruldu. Çok duygusal ve öte yandan gurur verici bir manzarayla birlikte şafak nöbeti sona erdi.


İçimi acıtan ve etkinlikte olmaması gereken husus ise güvercinlerin tam havai fişekler atılırken serbest bırakılmış olmasıydı. Zavallı hayvanlar havai fişeğin korkusundan ne yapacaklarını bilemediler. Umarım seneye olacak etkinlikte buna dikkat edilir.

Her zaman söylediğim şeyi tekrarlamamda fayda var. Dünyanın neresinde olursa olsun bağımsızlık kolay kazanılmıyor. Onu korumasını da değer vermesini de bilmek bize atalarımızdan miras...

6 yorum:

  1. Üniversiteyi Çanakkale'de okuyan biri olarak gördüğüm evet bu topraklar kolay kazanılmıyor. Atalarımızın ruhu şad olsun.
    Güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Çanakkale'nin o mistik ve kahramanlık kokan kelimelere kitaplara sığmayacak büyüklüğünü de sevmemek mümkün mü...

      Sil
  2. Güzel ve anlamlı bir etkinlik olmuş ama benim aklım güvercinlerde kaldı :)

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar hoş bir anma töreni :)

    YanıtlaSil