Biraz kültür biraz deniz tatili dengesini iyi kurduğumu düşündüğüm bu sene tatilimin birinci safhasında kelimenin tam anlamıyla yerli work and travel yaptım diyebilirim.
Stajım için gittiğim Bursa'da az bildiğim bir şehirde yaptığım ritüeli tekrarladım. Sokaklarında amaçsızca dolaşarak kaybolmak...
Stajım, tüm tatil boyunca bozulan uyku dengesinin daha da bozulması,saat 6 da güne başlama,fırından yeni çıkmış sıcak poğaça kokuları arasında turuncu üniformalı temizlik görevlisi amcaya selam vererek firma servisin beni alacağı yere gitmem ve fazlasıyla sarsıcı 1 saat 45 dk lık yolculuk sonucu Bursa- İnegöl'de bulunan Uludağ İçecek fabrikasına varmam ile başladı.
Soğukkanlı davranmama rağmen heyecanım az da olsa gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Karşılanma, birlikte çalışacağım kişilerle tanışma fabrikanın tanıtılması prosedürlerinden sonra bir staj dönemimi geçireceğim masama kuruluverdim. Aynı masada çalışacağım arkadaşımla konuşmaya tanışmaya ve bize verilecek görevlerden habersiz beklemeye başladım...
Fabrika yönetimi staj dönemimizin sonuna kadar bir proje sunmamızı istiyordu kendilerine. Bu gerçekten sevindiriciydi kendi adıma çünkü geçen sene Eskişehir'deki ETİ Çikolata Fabrikası'nda mühendis adayı kimliğimden uzak, laboratuarda hunharca deney tüpü yıkamak durumunda kaldım...
Fabrika yönetimi, tesisin su arıtım ünitesi sistemini kimya mühendisliği eğitimi alan bir kişinin ağzından duymak istemişler. Ben de staj dönemimin büyük bir kısmında bu proje üzerine araştırmalar yaparak notlar alarak ve sunum hazırlayarak geçirdim. Stajımın son günlerinde hazırladığım projeyi yönetime sunumlayarak görevimi tamamlamış bulundum. İyi geri dönüşler almak da mutlu edici tabii ki.
Stajımın bana en büyük faydası mühendis gibi düşünmeyi öğrenmek!!! oldu. Suratıma tokat gibi çarpan gerçek ise okuldaki teorik eğitimin iş sahasına izdüşümünün ne yazık ki çok az olduğunu fark etmekti.
Staj günlerim bir med cezirden ibaret değildi tabii ki. Yapabildiklerim ve bir o kadar yapamadıklarımla dolu bir keşifti aynı zamanda...
Yazılarla sıkmamak için fotograflar üzerinden gidelim...
Bursa Kozahan - 1491 yılında yapılmış. Bursa'da bunun gibi birçok han var ama en beğendiğim bu oldu |
Kozahan'ın içinde onlarca saf ipek tekstil ürünleri satan dükkanlar mevcut |
Kozahan'ın içinden panoramik bir fotograf... |
Bursa - Ulucami |
Bursa - Ulucami |
Bursa - Ulucami |
Bursa - Ulucaami |
Orhan Gazi Türbesi |
Osman Gazi Türbesi |
Tophane'den Bursa genel görünüş
|
Tophane'den Bursa genel görünüş
|
Bursa'da Kent Meydanı AVM'de çalışır durumdaki eski radyo televizyon ve plakçalar sergisi |
Sergide 1900'lü yılların başından itibaren imal edilmiş ürünler mevcut.
Üstteki 1968 yapımı televizyonda Charlie Chaplin filmi gösteriliyordu...
|
Takdir edersiniz ki elimdeki onlarca fotoğrafların hepsini bir çırpıda paylaşmam mümkün değil. O yüzden belirgin olanlarını paylaşmak durumunda kaldım.
Bursa'da bulunduğum dönem ramazan dönemi olduğu için şehre mistik bir hava çöktüğü aşikar. İftar saatlerinde insanların dar sokaklarda kurduğu kimi zaman zengin kimi zaman da mütevazı sofraları, insanların aileleriyle dostlarıyla paylaştıklarını görmek çok mutlu etti beni. Bu yüzden bu yaz Bursa'da geçirdiğim dönemi ömrümce unutmam herhalde...
Son olarak yukarıda yaptıklarım dışında yapılmadan dönülmemesi gereken ufak öneriler paylaşayım...
*Teleferikle Uludağ'a çıkın (Çok istedim fakat zaman yetersizliği maalesef)
*Müzeleri ziyaret edin.
*Londra usulü üstü açık çift katlı otobüslerle Bursa turu yapın
*Tarihi hanları ziyaret edin
*Tarihi Bursa uzun çarşıyı boydan boya gezin
*Görükle ve Uludağ Üniversitesi bölgesinde vakit geçirin
*Zafer Plaza AVM ve Kent Meydanı AVM'yi dolaşın
*Bursa'nın meşur iskenderinden, pideli köftesinden ve kestane şekerinden tadın.
*Mudanya'ya ve Gemik'e gidin
*Zaten yüzlerce cafe, bar,restaurant, park sizin... Onları da kendiniz keşfedin...
Çok güzel bir yazı olmuş. ;)
YanıtlaSilBen de Bursa'yı çok merak ediyorum. Umarım en kısa zamanda gidebilirim.
Staj adı altında fotokopi çektirilen insanlardan olmadığınız için de oldukça şanslıymışsınız. :))
Teşekkür ederim evet o konuda şanslıydım baya :)İlk fırsatta tavsiye ederim.İstanbul'dan günübirlik gelen birçok kişiye tanık oldum ;)
Sil....bursa yeşil cenneti derler hep.birkaç kez gittim ama paylaştığın bazı yerleri görmemiştim mesela kozahanı..bursada yapılmadan dönülmemesi gereken bir de kestane şekeri,iskender ve köfteci yusufun köftelerini şöyle bir selamlamak:)
YanıtlaSil